Leyla Eşen ile Şairin Dünyası

Şairin gemisinde, uçsuz bucaksız bir okyanusta gezintiye çıkmaya ne dersiniz?

Şairin dünyası, işte böyle bir yolculuk. Bu yolculukta nice badireleri aşar, nice bilgilere erişir insan. Nice erenleri tanır, nicelerine de erişemez insan.

Bu bir düşünce, duygu deryası dostlar. İnsanın; senin, benim, onun… Hayatı içine alan; çalkantılı, dalgalı, durgun, meçhule uzanan, mavi bir derya… Gelin beraber çıkalım bu yolculuğa, beraber tanıyalım yolcuları, sevdaları, hayalleri, dervişleri…

Hayatı ancak böyle tanımlayabilir, ancak böyle anlamlandırabiliriz. Sevginin, saygının, değerin ve varlığın öbür ucundaki seni, senleri, nicelerini böyle bulabiliriz. Buyurun efendim Leyla’yla Şairin Dünyası sizin için açıyor kapılarını. Binin gemimize, demir alalım, açılalım uzak mı uzak ummanlara…

Yeni kıtalarda, yeni coğrafyalarda yeni umutlarla buluşmak dileğiyle…

Sevgiyle…

***

Bakınca görürsün ellerini
İhtiyar bir gölgenin.
Başı önüne düşen ve gözleri ve ayakları da…

Birkaç adım sonrası koy,
Bırakıp sevgililerini giden dikizcilerin
Derin sevdaya dalıp gidenlerin.
İşte burası;
Oradaki kaşsız çocuğun durduğu yer.
Bak derin koyakları var…

Düşerse yolun senin de
Birkaç esrime, birkaç gölge ile
Eski bir abalının dağılmış saçları arasında
Pejmürde, istiflenmiş günah yolu ağıtları…
Kaburgalarından biri eksik olanlar da,
Acıklı seslerin,
Kirli aşkların abalısı olanlar bir de…

Sen cebi delik dilenci
Bulandırıcı bir meftun
Tiksinç sevdaların, yalanların, tuzakların delisi.

Ey kalbim
Adem’in ayak bastığı çölün ortasında,
Yıldızsız gecelerin karanlığında
Söyle bana
Hangi yalnızlık şehrinin
Günbatımındayım…