NARİN
Çok geçmez bir yenisi eklenir adımın yanına;
Tıpkı benden öncekilerin yanına eklenen adım gibi…
Bırakın beni yazıp çizmeyi,
Bırakın harflere sığınmayı,
Kabul görmez buralarda eksiğiniz…
Üzgünüm!
Yazılanlar ölüm biçimimi değiştirmez artık…
Çünkü ben!
Sizde kabul görenler yüzünden buradayım artık…
Geri dönülmez bir biçimde ve en korkunç şekliyle;
Kabul gördü ölüm küçücük bedenimde!
Anlıyor musunuz?
Bir daha var olamamak üzere;
Ve artık hiç bir düşünceden,
Fayda görmemek üzere yok edildim…
Öldüm ben… Yokum ben artık!
O yüzden!
Bırakın beni yazıp çizmeyi…
Ne beni geri getirebilir kurulacak cümleler;
Ne de yaşadıklarımı yaşanmamış kılar kelimeler…
Anlıyor musunuz?
Çünkü!
Kabul görmez olan benim ölümüm değil artık!
Küçücük bedenimde kabul gördü koca bir ölüm…
Ve ben öldüm artık!
Ne olur! Bırakın beni yazıp çizmeyi…
Gözünüzün önünde gittikçe büyüyen bir kitle var ki! Görülmesi gereken şey o artık…
Beyni donunun içine kaçmış,
Hazzı vicdanının önüne geçmiş,
Yüreğini bir et parçası gibi kullanan,
Kabul gördükçe güçlenen,
Güçlendikçe çığrından çıkan,
Ve insanlıktan koşarak uzaklaşan,
Yaşatmamak için hayvanlaşan o kitleyi;
Ne olur görün… Ne olur önüne durun artık…
Bırakın benim için yazıp çizmeyi!
Öldüm diyorum… Ben öldüm artık…
İnanmayın hiç bir habere
Ne derede, ne köyümde, ne evimde…
Cennette buldular beni;
Allah’a şikayet ederken buldular hepinizi…
Eğer bir çocuk daha eklenirse adımın yanına;
Affetmem! Affedemem hiç birinizi…
Bırakın benim için yazıp çizmeyi!
Benden sonrasına iyi bakın artık…