AŞK MI KONTROL MÜ?
Bazılarınız için sevgili ya da eşinizin davranışlarının, aşk mı yoksa kontrolcülük mü olduğunu ayırt etmek çok kolay olmayabilir.
Gerçekten özleyen ve gün boyu sizinle konuşmak isteyen partner, sık sık mesaj atıp, ne zaman olursa olsun sizinle telefon görüşmesi yapmak isteyebilir.
Beraber yaşamıyorsanız sabah ilk iş sizle bağlantı kurabilir.
Yoğun günlerinde bile size ulaşmak için çaba gösterir.
Günü sizinle kapatacak bir bağlantı kurmaktan mutlu olur.
Buna karşılık, kontrolcü bir partner yaşamın her anını sizinle paylaşmaya çalışır.
Fakat bu davranışının nedeni, sizinle etkileşim kurma arzusu değil, hissettiği korku ve güvensizliktir.
Sizinle sürekli bağlantıda olması, size sahip olduğu güvencesini ona verdiği için, adeta içmek zorunda olduğu bir ilaçtır.
Kontrolcü kişi bir kadın ya da bir erkek olabilir!
Çoğunun dolabında, sıkıntılı ebeveyn ilişkileri ve geçmişteki sorunlu ilişkilerinden kalan iskeletler asılıdır.
Sevgi dolu bir partner, meşgul veya arkadaşlarınızla beraber olduğunuzda size sitem etmez, burnunuzdan getirmez, peşinize takılmaz.
Tam tersi size alan açar.
Kontrolcü bir partnerse, sizin kendi kararlarınızla attığınız her adımı, yaptığınız her sosyal aktiviteyi bir tehdit gibi algılar, her yolu deneyerek engel olmaya çalışır.
Başaramadığındaysa bunaltıcı mesajlarla boğar.
Yaptıklarını, ”çok özleme, ayrı kalamama, önemseme, sahiplenme, koruma, kıskanma” gibi, dozunda olduğu sürece herkesin hoşuna gidebilecek gerekçelere dayandırır.
Partnerinizin sizi kontrol edip etmediğini anlamak için ona şu soruyu sorabilirsiniz:
‘’Ben de seni özledim. Ama şu an meşgulüm ve konuşamayacağım. Daha sonra konuşabilir miyiz?’’
Sizi seven ve saygı duyan biriyse, büyük olasılıkla görüşmeyi erteleme önerinizi kabul edecek; endişeleri varsa bunları açıkça ifade edecektir.
Kontrolcü ise rahatsız olacak, belki de öfkelenecektir.
Kontrolcü insan taleplerini size, suçluluk hissettirerek dayatır.
Yalnız başınıza yapmak istediğiniz her şeyi, sevgisizlik işareti olarak yorumlar.
Bunu da size, ısrar ya da sitem ederek ve bazen tartışma çıkararak ifade eder.
Bazıları aşırı eleştireldir.
Negatif pekiştirme adı verilen bu yol çok tehlikelidir.
Çünkü rahatsızlığınızı dile getirmenizin hemen ardından gelen pozitif pekiştirme ile sizi kolayca esir alır.
İhtiyacınız olan sevgi ve ilgiyi, yüksek dozlarda verir.
Rahatsız olduğunuz konuları bir daha asla yapmayacağına söz verip sizi sevgi selinde boğar.
Ve böylece ona yakınlık hisseder, sevdiğiniz kişinin onayını alırsınız.
İkna olursunuz!
Daha ne isteyebilirsiniz ki?
Aslında değişen bir şey yoktur!
Sizi gerçekten özgürleştiren adımların önüne hissettirmeden şeffaf ama geçilmez duvarlar dikmiştir; tebessümle, abartılı sevgi ve ilgiyle…
Yavaş yavaş, aylarca ve bazen yıllarca süren negatif ve pozitif pekiştirme döngüsüne girdikten sonra, pozitif pekiştirmeyi arzulamaya ve negatif pekiştirmeden kaçınmaya başlarsınız.
Gitgide kendi isteğinizle bağımsız kararlar almaktan vaz geçer, aile ve arkadaşlarınızdan uzaklaşır ya da yapacaklarınızı sadece eşiniz için uygun ya da başka bir şeyle meşgul olduğu zamanlarda yaparsınız.
Sizin özgürlüklerinizi sevgi, sadakat ve bağlılık gibi kavramları kullanarak sınırlarken, bazıları kendi yaşamlarında bu kavramları hiçe sayan davranışları kolaylıkla sergiler.
Ve ne yazık ki onların bu karanlık yüzlerini görmeniz kolay olmaz.
Öyle ya; bu kadar sevgi dolu, size âşık birisi, nasıl olup da başka birisine ilgi duyabilir, erdemsiz davranışlar sergileyebilir?
Giderek karşılıklı bağımlı bir ilişki kurarsınız.
Yaşamın içinde gelişme süreciniz sekteye uğrar.
Kanatlarınızı açmanız izne bağlıdır.
Sıkıştığınız dar alan, gitgide özgüveninizi törpüler.
Yoğun stres, kaygı bozuklukları, panik atak, uykusuzluk, mutsuzluk, depresyon ve çeşitli bedensel hastalıklarla tanışırsınız.
Altta yatan asıl sorunu bulup çözümlemeksizin kullandığınız ilaçlar, çoğu kez sizi daha da derin bir çıkmaza sokar.
Kontrolcü partnerin özelliklerini erkenden fark edebilirseniz, yaşamınızı kurtarma şansınız yüksektir.
İç görüsü olan bazı kontrolcü kişilerde bu davranış daha sınırlı, daha düzeltilebilir türdendir.
Onlarla açık açık konuşmanız ve rahatsızlığınızı dile getirmeniz gereklidir.
Ama uzun süren ilişkilerde gelişen karşılıklı bağımlılık, her iki tarafın da kendilerini geliştirmelerini gerektirir.
Aksi takdirde kısa bir süre sonra aynı döngüye geri dönme olasılığı çok yüksektir.
Kontrolcü partnerin istediğiniz her şeyi yapmasının, size alan açmasının yalnızca bir pozitif pekiştirme, bir sahte balayı olabileceğini unutmayın!
Kontrolcü davranışları öğrenmek ve eşinizle iletişim kurmak, toksik bağımlı bir ilişkiden ve ömür boyu süren bir felaketten kaçınmanıza yardımcı olabilir.
Ancak partneriniz gelişmek ve değişmek istemeyen biriyse, yolunuza yalnız devam etmeyi düşünebilirsiniz!