Hayallerinle Kal
Her şey yazılabilmeliydi.
Her şey anlaşılabilmesi mümkün olan sözcükler ve eylemlerden olmalıydı.
Kurallar, baskılar, kalıplar,
Yoruldum artık.
Kedi miyim ben?
Su muyum?
Bulduğum her kabın şeklini alayım?
Alamadığım zaman azap çekeyim.
Bu nedir böyle?
Hayatı suçlayarak,
İnsanları parça parça
Parçalayarak nereye varır bir ömür?
Dayanılan her sağlam duvar bir bir yıkılacaksa
Ne anlamı kaldı denemenin.
Sen en iyisi sevme beni
Yol kenarında çöl toprağında çiçeksiz, böceksiz yetişen bir bitki olarak kalayım.
Şimdi ne gerek var
Durduk yere
Mutluluğu aramalar
Çiçek açmalar
Kalp çarpıntıları
Ayakların yerden kesilip
Cam önü beklemeleri…
Kaçınılmaz son geldiğinde
Başlayacak kavurucu cehennem sıcakları.
Alışınca insan sevilmeye,
Her insan umutlanır.
Ne gereği var umutlanmanın?
Kanatlanmak aslında umutlanmak…
Yaprak dökeceksen
Verilen her cansuyu dönüşür gözyaşına.
Ne gerek var ki
Durduk yere
Kal orada sen.
Uzakta…
Mutlu
Barışta kal.
Hayatta…
Kendinle
Umutlarınla kal.
İçinde bir ben kalmayan
Hayâllerinle kal.